Hayatta öğrendiğimiz bazı sözler vardır ki, kısa ama çok anlamlıdır. Bu sözlerden biri de “Ağaç yaşken eğilir” atasözüdür. Peki bu söz ne anlama gelir? Bu atasözü, çocukların küçük yaşlardayken öğrendikleri her şeyin onları büyüdüklerinde nasıl biri olacaklarını belirleyeceğini anlatır. Yani bir insanın karakteri, alışkanlıkları, davranışları küçükken şekillenir. Tıpkı minik bir fidanın büyüyüp koca bir çınar olması gibi… İşte aşağıdaki kısa hikaye Ağaç yaşken eğilir atasözüne uygun bir yazıdır. Şimdi Küçük Fidanın Büyük dersi adlı hikayesini okuyup çıkarılacak dersi anlayabilirsiniz.
🌳 Küçük Fidanın Büyük Dersi
Bir zamanlar yemyeşil bir ormanda, yan yana büyüyen birçok fidan varmış. Hepsi de toprağa tutunmuş, güneşe uzanmaya çalışıyormuş. Bu fidanlardan biri diğerlerinden biraz farklıymış. Eğri bir şekilde büyüyormuş çünkü rüzgar onu küçükken hafifçe yana doğru itmiş. Diğer fidanlar dimdik büyürken o eğri kalmış.
Ormanın kenarında ise bir köy varmış. Bu köyde yaşayan çocuklar sık sık ormana gelir, fidanlara su verir, doğayla iç içe oynarlarmış. Bir gün Ali adında küçük bir çocuk, eğri büyüyen fidanı fark etmiş. Ona üzülmüş ve hemen köyün yaşlı bilgesine gidip sormuş:
— Dede, bu fidan neden böyle eğri büyüyor? Diğerleri gibi dümdüz değil.
Yaşlı dede gülümseyerek cevap vermiş:
— Çünkü bu fidan küçükken yönü doğru verilmemiş evlat. Fidanlar küçükken kolayca şekil alırlar. Tıpkı insanlar gibi. “Ağaç yaşken eğilir” derler. Sen de küçükken iyi şeyler öğrenirsen, büyüdüğünde de iyi bir insan olursun.
Ali bu sözleri hiç unutmamış. O günden sonra hem kendisi doğru davranmaya hem de kardeşine iyi şeyler öğretmeye başlamış. Derslerini zamanında yapmış, büyüklerine saygı göstermiş, arkadaşlarına nazik davranmış. Annesi ve babası onun bu güzel değişimini fark etmişler ve çok sevinmişler. Ali artık sadece ormandaki fidanlara değil, çevresindeki insanlara da ışık saçan bir çocuk olmuş.
🍂 Hikayeden Çıkarılacak ders
“Ağaç yaşken eğilir” atasözü, çocukların küçük yaşta öğrendikleri şeylerin, onların karakterini nasıl şekillendirdiğini anlatır. Bu yüzden çocukken iyilik, doğruluk, saygı, sevgi gibi güzel değerleri öğrenmek çok önemlidir. Tıpkı küçük bir fidanın zamanla güçlü bir ağaca dönüşmesi gibi, çocuklar da doğru yönlendirilirse gelecekte harika insanlar olabilirler. Bu hikâyeden çıkarılacak ders şudur: Küçükken öğrendiğimiz her şey, geleceğimizi belirler.